Merhaba. Fark ettiyseniz benim soyadım yok. Annemin kim olduğunu bilmiyorum ama babam yeraltı ve ölüm tanrısı Hades'tir. 16 yaşındayım. Siyah, uzun ve düz saçlarım, kömür karası gözlerim, süt beyazı bir tenim var. Bende de şu melez hastalıklarından var (disleksi ve DEHB). Neyse, ben çok küçükken (1 yaşındayken) bir uçak kazası geçirmişim. Sadece uçak havadainfilak etmiş canım, önemli bir şey değil. Kazadan beni furialar kurtarıp kampa getirmişler. Hades kulübesinde benden başka kimse yokmuş (başka kardeşim olmadığından değil, Hades'in bir sürü çocuğu varmış ama hepsi Bianca ve Nico'ya özenmişler ve kampı terk etmişler). Ben de kulübeyi tamamen kendi keyfime göre düzenledim. Günümün tamamını Yeraltı Dünyasında geçiriyordum. Kılıç kullanmayı oradaki savaşçılardan, ölü diriltmeyi ise bizzat Hades'ten öğrendim. Daf, Nias ve Files ile tanışmadan önce (Keyra ile sonradan tanıştım) her zaman yalnız takılırdım. Aman tanrılarım! Söylemeyi unuttum ama benim bir erkek arkadaşım var (vardı). Onunla kulübemin teftişinde tanıştık (inanın bana, bir erkek teftiş yaparken yerde iç çamaşırı bulmak biraz utanç vericidir). Kendisini sonra anlatırım ama adı Tony. Kılıcım ilahi bronz ve imparatorluk altını karışımıdır. Büyülü formu erkek arkadaşımın hediyesidir (yüzükteki siyah taşın üzerindeki gümüş oymada gümüş bir kafatasının içinden geçen bir ok var ve ben nedenini sonra anlatacağım). Tony bana ok kullanmayı öğretir, ben de karşılığında ona kılıç kullanmayı öğretiyorum. Tanrılar sizi korusun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder